Merhaba! Ben Mertcan! Bu blogta gündemdeki spor olaylarını sizlere aktarmaya çalışıyorum. Yazılarımı okuduğunuz için şimdiden teşekkür ederim. Sporla kalın! :)
20 Ekim 2017 Cuma
Galatasaray-Fenerbahçe
Galatasaray-Fenerbahçe
Yazıma başlamadan önce Beşiktaş'ı ve Beşiktaşlıları kutlamak istiyorum. Çünkü Beşiktaş, Monaco karşısında harika bir galibiyet aldı.
Galatasaray camiası ve Fenerbahçe camiası, Beşiktaş'ın aldığı sonuçlardan sonra utanmalıdır. Çünkü Beşiktaş kimleri kimleri yendi; Galatasaray ve Fenerbahçe ise Östersunds ve Vardar gibi adı sanı duyulmayan takımlara elendi.
Galatasaray, sezona berbat bir başlangıç yaptıktan sonra yaptığı transferlerin takıma adapte olmasıyla, lige harika bir başlangıç yaptı. Namağlupler... Ligin en iyi top oynayan takımı Galatasaray ve Galatasaray bu durumu skora da yansıtıyor. Türk Telekom Stadı'nı cehenneme çevirdiler çünkü takım güzel sonuçlar alınca taraftar da elinden elini yapmaya başladı.
Fenerbahçe de sezona berbat başladı. Galatasaray, durumu toparladı ancak Fenerbahçe durumu toparlayamadı. Bunda fikstürün de etki var. Çünkü Fenerbahçe hep zor takımlarla oynadı ve Fenerbahçe bu maçları içerde oynadı. Fenerbahçe'de hiç mi iyi durum yok diye sorarsanız, cevap veriyorum evet var. Yeni transferler iyi çıktı. Dirar hariç Fenerbahçe'nin yaptığı bütün transferler iyi çıktı.
Maça gelecek olursam, aslında kozlar belli. Galatasaray'ın kozları arasında; maçı içerde oynaması ve lige iyi başlamanın morali var. Fenerbahçe'nin kozları arasında ise; Galatasaray'a karşı olan karnesi ve Beşiktaş'a karşı (hakemlede olsa) kazanılmış maçın morali var ve aynı zamanda ve tecrübesi var. Fenerbahçe derbi tecrübesine sahip ancak Galatasaray nerdeyse hiç zor maç oynadı.
Bu bilgilerin ışığında şunu söyleyebilirim; maçın 0-0 giden her anı Fenerbahçe için avantaj. Galatasaray maça hızlı başlamak isteyecek ve aynı zamanda gol de bulmak isteyecek. Eğer Galatasaray golü erken bulursa maçı rahat kazanır, tam tersi olur maç golsüz devam ederse Fenerbahçe ikinci yarıda fişi çekebilir.
Fenerbahçe'de kaleyi kim koruyacak belirsiz ama ben Aykut Kocaman'ın yerinde olsam Volkan'ı oynatırım. Çünkü Volkan özellikle Galatasaray maçlarına bambaşka bir konsantrasyonla çıkıyor ve en önemlisi Galatasaray taraftarları ondan nefret ediyor.
Ben bu maçı Galatasaray'ın alacağını düşünüyorum. Skor tahminim 2-1. İddaacılar için de şunu söylebilirim; bu maç tek maç olarak oynanabilecek. Ne oynayabiliriz diye sorabilirsiniz, size cevabım kırmızı kart çıkar oynamanızdır çünkü bu tür maçlar gergin geçer. Özellikle Fenerbahçeli futbolcular dikkatli olsun çünkü onlar baskı altında olacak. Umarım güzel, heyecanlı, bol pozisyonlu bir maç olur. Allah Cüneyt Çakır'a hakem şansı versin. Umarım pazar günkü derbi, geçen seneki derbi gibi sıkıcı geçmez.
Herkese iyi seyirler diliyorum...
İngiltere Premier League'de 9. Hafta
İngiltere Premier League'de 9. Hafta
İngiltere Premier League'deki 9. hafta maçlarını sizler için değerlendireceğim.
- Chelsea-Watford: Chelsea, ligte inişli-çıkışlı performand gösteriyor. Watford ise şuana kadar bu ligin en büyük sürprizi... Maça gelecek olursam, gollü bir karşılaşma bekliyorum.
- Manchester City-Burnley: Manchester City, bu senenin en büyük şampiyonluk adaylarından biri olarak dikkat çekiyor. Rakibi Burnley ise, deplasmanda aldığı harika sonuçlarla dikkat çekiyor. Maça gelecek olursam, handikaplı City galibiyeti bekliyorum.
- Huddersfield Town-Manchester United: Huddersfield Town, yeni çıktığı Premier League'ye fena başlangıç yapmadı. Rakibi Manchester United ise, bu ligin City'le beraber en büyük şampiyonluk adayı... Maça gelecek olursam, handikaplı United galibiyeti bekliyorum.
- Tottenham-Liverpool: Premier League'de haftanın maçı Wembley'de oynanacak. Bu maç, çok ilginç bir maç... Çünkü Tottenham dışarda daha başarılı, Liverpool ise içerde daha başarılı... Maça gelecek olursam bol gollü bir karşılaşma bekliyorum.
- Everton-Arsenal: Haftanın bir diğer önemli maçı ve aynı zamanda güzel maçı Goodison Park'ta oynanacak. Aslında iki formsuz takım karşılaşıyor. Everton, harika bir kadroya sahip olmasına rağmen istediği sonuçları alamadı. Arsenal ise, içerde çok iyi performans sergiliyor dışarda ise, berbat bir performans sergiliyor. Maça gelecek olursam, beraberlik bekliyorum.
Herkese iyi seyirler diliyorum...
18 Ekim 2017 Çarşamba
Şampiyonlar Ligi'nde 3. Hafta(Çarşamba Günkü Maçlar)
Şampiyonlar Ligi'nde 3. Hafta(Çarşamba Günkü Maçlar)
Şampiyonlar Ligi'nde salı günkü maçlar oynandı ve Beşiktaş, Monaco'yu yendi. Tebrikler Beşiktaş... Şimdi sizlere Şampiyonlar Ligi'ndeki çarşamba günkü maçları değerlendireceğim.
A Grubu
- Benfica-Manchester United: Güzel bir maç olacağı kesin. Benfica, Basel'e karşı aldığı 5-0'lık mağlubiyetten sonra bir reaksiyon vermek isteyecek. Fakat rakip Manchester United... Gollü bir karşıaşma bekliyorum.
- Cska Moskova-Basel: İki takım da Benfica'ya karşı sürpriz galibiyetler aldı. Manchester United'a karşı ise beklenen mağlubiyetleri aldı. Bu maça gelecek olursam, Cska Moskova galibiyeti bekliyorum çünkü iç sahada oynayacak.
B Grubu
- Anderlecht-PSG: Bu maçla ilgili fazla yoruma gerek olmadığı düşünmüyorum. PSG, kadro kalitesiyle bu maçı rahat alır.
- Bayern Münih-Celtic: PSG maçıyla ilgili söylediklerim, bu maç için de geçerli. Fazla yoruma gerek olmadığını düşünüyorum. Bayern Münih, bu maçı rahat alır.
C Grubu
- Karabağ-Atletico Madrid: Atletico Madrid'in bu maçı alması lazım. Çünkü, Atletico Madrid sadece 1 puanda... Atletico Madrid, gruptan çıkmak istiyorsa 2 Karabağ maçından mutlaka 6 puan çıkartması gerekiyor. Karabağ içinse, bu platformda olmak bile başarı! Roma maçında ilk golünü attı ancak bu grupta puan alması çok zor.
- Chelsea-Roma: Bugünün en güzel maçı, Stamford Brigde'de oynanacak. Chelsea, gruba harika bir başlangıç yaptı. Özellikle Atletico'yu, Madrid'de yenmeleri gerçekten büyük bir başarı. Roma ise, içerde Atletico'yla berabere kaldıktan sonra dışarda Karabağ'ı yenerek moral buldu. Maça gelecek olursam, iki taraftan da gol bekliyorum. Favorim Chelsea.
D Grubu
- Barcelona-Olympiacos: Bu maçla ilgili fazla yoruma gerek olmadığını düşünmüyorum. Barcelona'dan rahat bir galibiyet bekliyorum.
- Juventus-Sporting Lizbon: Bu maçla ilgili olarak şunu söylebilirim; Sporting Lizbon'dan sürpriz bir gol bekliyorum. Çünkü hücum hatları çok iyi. Juventus bu maçı alır ancak Juventus'dan 2-1 3-1 tarzı bir galibiyet bekliyorum.
17 Ekim 2017 Salı
Şampiyonlar Ligi'nde 3. Hafta(Başarılar Beşiktaş)
Şampiyonlar Ligi'nde 3. Hafta(Başarılar Beşiktaş)
Şampiyonlar Liginde 3. hafta maçları geldi çattı. Bende sizlere bugünkü maçları değerlendireceğim.
E Grubu
- Maribor-Liverpool: Maribor grupta alabileceği tek puanı, içerde Spartak Moskova karşısında aldı. Daha puan alacaklarını düşünmüyorum. Liverpool ise gruba beraberliklerle başladı. Liverpool, gruptan çıkmak istiyorsa önümüzdeki 2 Maribor maçından, 6 puan alması gerekiyor ve ben onların bunu başaracağını düşünüyorum.
- Spartak Moskova-Sevilla: Spartak Moskova, aynı Liverpool gibi gruba beraberliklerle başladı. Sevilla ise grupta hata yapmayarak, alabileceği maksimum puanı aldı. Maça gelecek olursam, gollü beraberlik bekliyorum.
F Grubu
- Feyenoord-Shakhtar Donetsk: Feyenoord gruba kötü bir başlangıç yaparak şuana kadar puanla tanışamadı. Shakhtar Donetsk ise, dışardaki City mağlubiyetinden sonra içerde Napoli'yi yenerek moral buldu. Maça gelecek olursam, beraberlik bekliyorum.
- Manchester City-Napoli: City gruba harika bir başlangıç yaparak 2'de 2 yaptı. Napoli ise, Shakhtar'a kaybederek yara aldı. 3 puanları var. Maça gelecek olursam, City favori ancak Napoli mutlaka gol atacaktır.
G Grubu
- Monaco-Beşiktaş: Monaco, grupta istediği puanları alamadı. 1 puandalar. Bu seneki Avrupa'da grubumuz Beşiktaş ise, 2'de 2 yaparak beni şaşırttı. Özellikle Porto deplasmanında aldığı galibiyet, beni çok şaşırttı. Bu maça gelecek olursam, gollü bir karşılaşma bekliyorum. Başarılar Beşiktaş...
- Leipzig-Porto: Leipzig, ilk kez katıldığı Şampiyonlar Ligi'ne çok da iyi bir başlangıç yapamadı. Porto ise beni şaşırtan sonuçlar aldı. Beşiktaş mağlubiyeti sürprizdi, Monaco galibiyeti de sürprizdi. Bu maça gelecek olursam, Porto'nun kaybetmeyeceğini düşünüyorum.
H Grubu
- Real Madrid-Tottenham: Gruba çok iyi başlayan takımların mücadelesinde, bol gol bekliyorum ve aynı zamanda da Real Madrid galibiyeti bekliyorum.
- Apoel-Dortmund: Gruba çok kötü başlayan takımların mücadelesinde, iddaa tabiriyle handikaplı Dortmund galibiyeti bekliyorum. Çünkü Dortmund'un galibiyete çok ihtiyacı var. Apoel gol atamaz.
11 Ekim 2017 Çarşamba
Fenerliler Koşun Sizin Liginiz Başlıyor!
Fenerliler Koşun Sizin Liginiz Başlıyor!
Öncelikle neden bu başlığı attım açıklayım. Fenerbahçe, futbolda yine berbat bir sezon yaşıyor. Önce Vardar faciası yaşadılar, sonra da lige berbat başladılar.
Şimdi ise Fenerbahçe camiasının ve Fenerbahçeli taraftarının imdadına Euroleague yetişti. 10 yıldır Şampiyonlar Ligi müziğini duyamayan Fenerbahçelilerin imdadına Euroleague müziği yetişti. Devotion, devotion, i feel devotion...
Neyse... Euroleague sezonu, yarın oynanacak maçlarla başlayacak ve bu organizasyonun en büyük favorisi Fenerbahçe Doğuş! Hem de en önemli oyunculardan ikisini(Bogdanovic,Udoh) kaybetmelerine rağmen. Tabi bu organizasyonun doğal favorileri var. Kim bu takımlar? CSKA, Real Madrid, Olympiacos ve Panathinaikos gibi takımlar...
Bazen hayatta gidenin yeri dolmayabiliyor ancak bu durum, Fenerbahçe Doğuş için geçerli değil. Fenerbahçe, önce harika bir anlaşmaya imza atarak Doğuş grubuyla birleşti. Sonra ise, Bogdan Bogdanovic ve Ekpe Udoh gibi 2 oyuncusunu kaybetmesine rağmen yerini doldurdu(Wanamaker, Guduric, Melli, Thompson ve Sinan ile) Şimdi sizlere bu oyuncuları kısaca değerlendireceğim.
- Wanamaker, Daruşşafaka'dan geldi. Hem 1 hem de 2 numarada oynayabiliyor. Geçen sene Euroleague'nin en iyi 2. beşine seçildi.
- Guduric ise Kızılyıldız'dan geldi. 2 numara oynayabiliyor ve gerektiğinde 3 numara oynayabiliyor. Özellikleri; genç olması, şutör olması ve atlet olması. Muhtemelen birkaç sene sonra Fenerbahçe'ye gelen "Bogdanovic'lerin" yolunu izleyip NBA'ya gidecek
- Melli, Bamberg'den geldi. Fenerbahçe'de oynayan Datome'ye çok benziyor. Datome gibi 3 numarada oynayabiliyor ve aynı zamanda 4 numarada da oynayabiliyor. Melli de Datome gibi İtalyan ve beraber oynadıkları zaman çokça "İtalyan ortaklığı" göreceğiz.
- Thompson, Sacramento Kings'ten geldi. Özellikleri arasında; atlet olması, orta mesafe şutu olması ve iyi bir ribaundçu olması var. Thompson, Udoh'un boşluğunu dolduracak mi bunu zaman gösterecek.
- Ve gelelim en tartışmalı transfere... Galatasaray Odeabank kaptanı Sinan Güler, sözleşmesi bittikten sonra Fenerbahçe Doğuş'a transfer oldu. Bu durum, Galatasaray taraftarınca hiç hoş karşılanmadı. Kısaca Sinan'dan bahsedeyim. Wanamaker gibi 1 numarada oynayabiliyor ve aynı zamanda 2 numarada da oynayabiliyor. 30 yaşından sonra şutunu geliştirdi. Sinan, iyi bir pasör ve en önemlisi Sinan, çok iyi bir sportmen. Sinan Güler'i kavga ederken göremezsiniz aksine Sinan, oyuncular arasındaki kavgaları ayırır.
Fenerbahçe Doğuş'a Euroleague'de sonsuz başarılar...
6 Ekim 2017 Cuma
1-0 Olsun Bizim Olsun
1-0 Olsun Bizim Olsun
Milli Takımımız, bugün 2018 Dünya Kupası Avrupa Elemelerinde İzlanda'yla karşılacak. Bana göre parola "1-0 olsun bizim olsun" Bu parola bana göre gerçekçi bir parola. Çünkü işimiz hiç kolay değil. Ancak işimizi kolaylaştıracak bir etken var: "Büyük Eskişehir Taraftarı" Eskişehir, futbola hasret. Çünkü Eskişehir, iyi durumda değil. Ne kadar son maçlarını kazanmış olsalarda...
İşimiz kolay değil çünkü rakip, İzlanda... İzlanda diyince aklıma; soğuk ülke geliyor, bembeyaz suratlı insanlar geliyor. Futbol takımı deyince de aklıma; fizik güce dayalı oynayan bir takım ve sonu "son"la biten futbolcular geliyor. En iyi futbolcuları ise, sezon başında 50 milyon euroya Swansea'den Everton'a transfer olan Gylfi Sigurdsson... Ancak şöyle bir durum var: "Sigurdsson formsuz!" Neden formsuz? Çünkü yeni takımına uyum sağlamaya çalışıyor(adaptasyon sürecinde)
Maça gelecek olursam; bu maçın kilit kelimesi"sabır". Neden sabır? Çünkü karşımızdaki İzlanda, bizden 2 puan önde. Bu yüzden İzlanda için beraberlik, kötü bir sonuç değil. İzlanda, beraberliğe oynayacak! İzlanda tipi takımlar, çok rahat beraberliğe oynayabilir çünkü oyuncu yapısı buna uygun. Uzun boylu koca koca adamlar!
İşte böyle bir takıma karşı parolamız kesinlikle "1-0 olsun bizim olsun" olmalı çünkü İzlanda gibi takıma karşı gol atmak hiçte kolay olmayacak.
Bu arada Lucescu'ya güvenim tam çünkü o, böyle final maçlarını sever. Zaten biz ülke olarak böyle final maçlarını severiz. Biz öyle takımız ki; herkesi her yerde yenebiliriz. Aksini de yaparız ancak biz böyle maçların takımıyız. Kısacası takımımızdan galibiyet bekliyorum. Başarılar Türkiye!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)