Teniste
olimpiyatların bitiminden henüz 2 hafta geçmesine rağmen Amerika Açık’ın
başlıyor olması sporcular için yorucu, biz tenisseverler içinse heyecan
vericiydi. Herkesin aklında şu sorular vardı:
1-Novak
Djokovic Rio’daki hayal kırıklığını üzerinden attı mı?
2-Andy
Murray 2 hafta içinde 2 büyük turnuvayı kazanabilecek mi?
3-Form
durumu ne olursa olsun turnuvalardaki doğal favorilerden biri olan Rafael Nadal
ne yapacak?
4-Serena
Williams kendi evinde şampiyon olup, Steffi Graf’la paylaştığı açık dönemde en
fazla Grand Slam şampiyonu olan kadın tenisçisi ünvanını tek başına eline
geçirebilecek mi?
5-Rio’daki
sürpriz şampiyon Monica Puig ne yapacak?
6-Bu
senenin en formda kadın tenisçisi Angelique Kerber 2. Grand Slam şampiyonluğuna
ulaşabilecek mi?
7-Sürpriz
bir şampiyon çıkacak mı?
Erkeklerde
ana tabloya baktığımızda büyük bir eksiklik göze çarpıyordu. Erkekler tenisinin
maestrosu, ekselansları Roger Federer yoktu. İlk turda favoriler sürprize izin
vermezken, ilk büyük sürprizler genç tenisçiler David Goffin’le Bernard
Tomic’in elenmesiyle gerçekleşti .Ayrıca Fransızların tecrübeli tek-el
backhandçisi Richard Gasquet’in de ilk turda elenmesi ilk turdaki sürprizler
arasında gösterilebilir. İkinci turda ise turnuvada final oynaması beklenen
oyuncularından biri olan Milos Raonic’in ev sahibi tenisçi Ryan Harrison’a
yenilmesi herkesi şaşırttı. 3.turda ise birçok sürpriz yaşandı. Amerika’nın 1
numarası dev servisçi John Isner’ın Kyle Edmund’a kaybetmesi, 2014’ün Amerika
Açık şampiyonu Marin Cilic’in ev sahibi tenisçi Jack Sock’a kaybetmesi, Avustralya’nın
genç yeteneği Nick Kyrgios’un sakatlanarak Ilya Marchenko maçını yarım
bırakması bu turdaki sürprizler arasında gösterilebilir. Ayrıca Stan Wawrinka
Daniel Evans maçını maç puanı çevirerek kazanması da bu turdaki hatta
turnuvadaki en kritik olay oldu. Ve 4.tur….Bu turdaki Rafael Nadal-Lucas
Pouille maçı turnuvanın maçı oldu ve bu maçı sürpriz bir şekilde kazanan Lucas
Pouille oldu. Pouille, Nadal maçında hayatının maçını oynadı. Çeyrek finaldeki
en dikkat çekici eşleşme Andy Murray ile Kei Nishikori arasındaydı. Andy
Murray, rakibine karşı favori olmasına Kei Nishikori bu 5 setlik maraton maçı
kazanarak yarı finale çıkmasını bildi. Yarı finalde ise karşımıza Novak
Djokovic-Gael Monfils ve Stanislas Wawrinka-Kei Nishikori eşleşmeleri ortaya
çıktı. İlk eşlemede Novak Djokovic, oynadığı 5 maçın 3’ünde rakiplerin maçtan
çekilmesiyle yarı finale çıktı. Taraftarların en sevdiği oyuncuların başında
gelen Gael Monfils ise set kaybetmeden yarı finale çıktı. Monfils bu maçta
özellikle 3.setten itibaren iyi savaşmasına rağmen, Djokovic’in tecrübesine
teslim olarak karşılaşmadan 3-1 mağlup ayrıldı. Djokovic, bu galibiyetle
kariyerindeki 7. Amerika Açık finaline yükselmiş oldu. Diğer yarı finalde ise
İsviçre’nin 1 numarası Stan Wawrinka, Kei Nishikori’yi 3-1 yenerek Djokovic’in
rakibi oldu. Bu, Stan Wawrinka’nın oynayacağı ilk Amerika Açık finali olacaktı.
Finalden önce her iki oyuncunun kendi göre avantajları vardı. Djokovic, bu sene
içinde sadece 5 maç kaybetmişti. Wawrinka ise oynadığı son 10 finali de
kazanmıştı. Final gerçekten final gibi oldu ve bu sinir harbi içinde geçen
showdan galip gelen 6-7,6-4,7-5 ve 6-3le İsviçreli Stan Wawrinka oldu.
Kadınlarda
ise gözler Serena Williams’ın üzerindeydi. Kadınlarda turnuvadaki ilk sürpriz
ise Monica Puig’ten geldi. Rio’da altın madalyayı boynuna takan Puig, Amerika
Açık’ta ilk turda Saisai Zheng’e elenmekten kurtulamadı.
Kadınlar
tenisi, erkekler tenisine göre daha ilgi çekicidir çünkü güzel eşleşmeler ilk
turlardan itibaren ortaya çıkar. Mesela; Carla Suarez Navarro-Jelena Jankovic
eşleşmesi, Lucie Safarova-Simona Halep eşleşmesi, Caroline Wozniacki-Svetlana
Kuznetsova eşleşmesi ve Andrea Petkovic-Belinda Bencic eşleşmesi buna örnek
olarak gösterilebilir. Bu maçlardan Navarro, Halep, Wozniacki ve Bencic
galibiyetle ayrıldı. Bu senenin Roland Garros şampiyonu 3 numaralı seribaşı
Garbine Muguruza’nın 2.turda Anastasija Sevastova’ya elenmesi turnuvanın genel
olarak en büyük sürprizi oldu.3. turda favoriler galip gelirken,4.turda ortaya
güzel eşleşmeler çıktı.Bu eşleşmelerden en dikkat çekicisi,2.turda Çağla
Büyükakçay’ı eleyen Petra Kvitova ile Angelique Kerber arasındaki
eşleşmeydi.Kerber, rakibini 2 setle yenerek çeyrek finale yükselmeyi bildi.Bu
turda Williamslardan abla Venüs’ün Karolina Pliskova’ya elenmesiyle Williamslar
ilk fireyi verdi.Ayrıca kadınlar tenisinin istikrarlı oyuncularından Agnieszka
Radwanska’nın Ana Konjuh’a elenmesi bu turun sürprizi oldu.Çeyrek finalin en
dikkat çekici eşleşmesi,Serena Williams-Simona Halep arasındaydı.Serena
Williams,rakibine karşı set kaybetmesine rağmen yarı finale çıkmasını
bildi.Wozniacki,Kerber ve Pliskova da rakiplerini yenerek diğer yarı finalist
oldu.Yarı final eşleşmeleri ise Serena Williams-Karolina Pliskova ile Angelique
Kerber-Caroline Wozniacki şeklinde oluştu.İlk yarı final “dejavu”ya sahne
oldu.Serena Williams,geçen sene kendi evinde yarı finalde Roberta Vinci’ye
kaybetmişti.Bu sene de aynı şekilde bu sefer Karolina Pliskova’ya kaybederek
hem Steffi Graf’ı geçemedi hem de sevenlerini bir kez daha hayalkırıklığına
uğrattı.Diğer yarı finalde ise sürpriz olmadı ve Angelique Kerber finale
yükseldi.Kerber bu galibiyetle dünya sıralamasında zirveye yükseldi.Final ise
4. Grand Slam finalinde 2.şampiyonluğunu arayan Dünya yeni 1 numarası Angelique
Kerber ile ilk Grand Slam finalinde şampiyonluk arayan Karolina Pliskova
arasında oynanacaktı.Final,gerçekten harika bir final oldu. Pliskova,Kerber’e
maçta kolay lokma olmadığını gösterdi ancak Kerber maçı 6-3,4-6 ve 6-4lük
setlerle kazanıp 2. Grand Slam şampiyonluğuna ulaştı ve dünya sıralamasında
yükseldiği 1.liği taçlandırdı.
Son
olarak Çağla Büyükakçay’ı tebrik ediyorum.Amerika Açık’ta tur atladı ve Petra
Kvitova’ya karşı başa baş bir mücadele sergiledi.
Yolun açık olsun Çağla!
Yolun açık olsun Çağla!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder