Merhaba! Ben Mertcan! Bu blogta gündemdeki spor olaylarını sizlere aktarmaya çalışıyorum. Yazılarımı okuduğunuz için şimdiden teşekkür ederim. Sporla kalın! :)
26 Nisan 2017 Çarşamba
Fenerbahçe-Panathinaikos Maçıyla İlgili İzlenimlerim
Fenerbahçe-Panathinaikos Maçıyla İlgili İzlenimlerim
Uzun zamandır bir basket maçına gitmiyordum. Annemle beraber bu sefer "hadi gidelim" dedik. Hem de ne maça! Fenerbahçe-Panathinaikos maçına! Benden çok annem heyecan yapmıştı maç için. Çünkü Fenerbahçe, "cehennem" olarak adlandırılan OAKA'dan 2 galbiyetle çıkmıştı ki bu imkansıza yakın bir durumdu. 48 saat içinde OAKA'dan 2 galibiyet, gerçekten öyle bir durumdur.
Fenerbahçe, Panathinaikos'tan çok daha güçlü bir takım ancak atmosfer olarak değerlendirilse OAKA'dan 2 galibiyet, mucizeye yakın bir durumdu.
Annemle beraber salona vardığımızdan gerçekten bir Fenerbahçe maçına geldiğimizi farkettik çünkü her yer sarı-lacivertti. Herkes bu maçta Fenerbahçe'nin galip geleceğine tüm kalbiyle inanmış gibiydi.
Maça Fenerbahçe çok hızlı başladı. Seriyle başladı. Sonra Panathinaikos takımımızı yakaladı ve öne geçti. Eyvah! Derken imdadımıza ilk maçtaki gibi Bogdanovic-Udoh ikisini yerine tüm takım olarak Fenerbahçe yetişti. Bobby Dixon-James Nunnally ikilisinin üçlükleri, Jan Vesely'nin 2 pota altını da ele geçirmesiyle maç çok rahat bir hal aldı.
Taraftarlar inanılmazdı, Obradovic takıma çok hakimdi ve Kostas Sloukas takımı bir orkestra şefi gibi yönetiyordu.
Sonuç olarak Fenerbahçe, çok rahat bir galibiyet aldı. Panathinaikos'u süpürdü. Bu, hakedilmiş bir olaydı. Fenerbahçe, Final-Four'a kaldı. Final-Four nerde? İstanbul'da! Bu da bizim için harika bir durum. Asıl harika olan durum da Anadolu Efes'in ve Daruşşafaka Doğuş'un rakiplerine karşı saha avantajını ele geçirmesi... O zaman... Haydi Fener, haydi Efes, haydi Daçka... Hep birlikte Sinan Erdem'e!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder