16 Mayıs 2010

                                                     16 Mayıs 2010

        16 Mayıs 2010 demek Bursaspor demek, Anadolu devrimi demek.
              Bursaspor 2009-2010 sezonunun son haftasına girilirken takip ettiği Fenerbahçe'nin 1 puan gerisindeydi. Fenerbahçe, Kadıköy'de Trabzonspor'la karşılaşacaktı, Bursaspor ise Bursa'da Beşiktaş'la karşılaşacaktı. Maçlar başlamadan Fenerbahçe'nin şampiyonluğuna kesin gözüyle bakılıyordu çünkü Trabzonspor'un bir iddiası yoktu. Ancak hiç de öyle olmadı. Neden mi şimdi açıklayacağım! 
              Fenerbahçe-Trabzonspor maçı tam da Fenerbahçe'nin istediği gibi başlamıştı. 14. dakikada Fenerbahçe, "okçusu" Daniel Güiza'yla öne geçti. Yoksa Fenerbahçeli taraftarların "Bu dünyayı yakarız senin için şampiyonluk gelince" tezahüratı gerçek mi oluyordu! Ancak Trabzonspor, 23. dakikada Burak Yılmaz'ın golüyle eşitliği yakaladı. Bu gol Kadıköy'ü sessizliğe boğdu. İlk yarı bu skorla bitmişti.
              Bursaspor-Beşiktaş maçında ise ilk yarıda Bursaspor, Beşiktaş karşısında Pablo Batalla ve İbrahim Toraman'ın(kendi kalesine) attığı golle 2-0 öne geçmişti.
          İkinci yarı ise, Fenerbahçe taraftarları,oyuncuları ve yönetimi için tam bir drama niteliğindeydi. Fenerbahçeli oyuncuları deyim yerindeyse "gol kaçırma rekoru kırıyordu" Trabzonsporlu Onur, deyim yerindeyse "aslan kesilyordu".
          Bursa'da ise durum 2-1 olmuştu. Bu skorlar Bursaspor'u şampiyon yapıyordu. Ancak o da ne, "Bursa'dan gol haberi mi var!" İşte Fenerbahçeli anonsçunun yaptığı bu anons Fenerbahçeli oyuncuların oyunu soğutmasına neden oldu. 
          Ancak durum çok geçmeden anlaşılmıştı. Anonsçu "Bursa 2-1, şampiyon Bursaspor" deyince Fenerbahçelilerin tezahüratı, dünyanın yakma yerine deyim yerindeyse "stadı yakmaya" dönüştü.
         Bursaspor'u 2009-2010 yılındaki şampiyonluğundan ötürü kutluyorum.